Latest
Film ve Mimarlık
Doğrusunu söylemek gerekirse başlarda film ile mimarlık arasındaki bağın bu kadar güçlü olduğu bilmiyordum. Ve şehircilik kapsamında çekilecek olan filmin alakasını kuramıyordum. Fakat araştırdıkça ve gördükçe, film ile mimarlık birbirini besleyen ve çoğu yerde birbirine dokunan, temas kuran bir ikili. Hepimiz projelerimizi bir senaryo üzerinden üretiyoruz. Senaryo ile birlikte mekanlar kuruyoruz yada kurmaya çalışıyoruz. Mekanlara farklı kadrajlardan bakmaya çalışıyoruz. Bu farklılık projenin zenginliğini arttırıyor. Bir engelli gözünden, bir çoçuk gözünden yada bir dilenci gözünden bakmak projeyi derinleştirmemizi sağlıyor. Bu açıdan yapacağımız filmler bizde bulunan hazır kent imgelerini kıracaktır şüphesiz. Bu sadece bu proje için değil bundan sonraki projelerimizi yürütürken kullanacağımız bir yol olabilir.
Şubat 24
Öncelikle günü kısaca özetlemeyeceğim yada onun için oturmadım Rıfkı’nın(benim PC) karşısına. Ders kapsamında yapılan tartışmaların bende uyandırdıkları üzerinden bir yazı paylaşmak istedim. Öncelikle yapılan bir tartışma hakkındaki düşüncelerimden bahsedeyim. Tarihi yapılardan alınan referanslarla yapılan tasarımları görmezden gelemeyiz. Yapıların tasarım süreçlerinde eski olanı bir pıt arttırarak yeni farklı bir şey yapma çabası olabilir. Kesinlikle genelleme yapmıyorum tasarımı böyle yürüten mimarlar da var ondan bahsediyorum. Kendilerine göre doğru yolda olabilirler haklılarda eski olanı anlayıp yapılanı akıl yoluyla geliştirip yeni bir şey sunabiliyorsa mimar, ne mutlu. Bizde bu yolu izlemedik mi? Mesela birinci sınıfa dönelim. Yapılan sağlam bir çalışmanın üzerine düşünüp onun hatalarını görüp onu bir üste taşımaya çalıştık. Zaten bunu yaparken ortaya çıkan ürünün ne kadar farklı olduğunu gördük. Tasarımın bu yolla da yapılabileceğini anladık. Tartışmanın başına dönersek Fuat’ın söylemine bir yerde katılmıyorum. Mimari açıdan zengin yapılar kesinlikle korunmalı çünkü bundan 50 yıl sonra neye referans verebileceğini kestiremeyiz.
Kazım YÜCEL 
